Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Astana’da yapması beklenilen ikili görüşmede başta son günlerde hızlanan Suriye dosyası olmak üzere çok sayıda konu başlığının ele alınması gündemde.
Türkiye’nin diyalog ortağı olduğu Şangay İş birliği Örgütü’nün (ŞİÖ) devlet ve hükümet başkanları 3-4 Temmuz’da dönem başkanı Kazakistan’da bir araya gelecek.
Zirve kapsamında Erdoğan ile Putin’in ikili bir görüşme yapması da öngörülüyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin ziyaretinin ardından BRICS + toplantısı için gittiği Moskova’da 10 Haziran’da Putin tarafından kabul edilmiş ve liderlerin Erdoğan’ın Astana ziyareti sırasında buluşacağı ilk olarak Putin tarafından bu görüşmede açıklanmıştı.
Geçen hafta Habertürk kanalında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fidan, Erdoğan’ın ilerleyen günlerde Putin ile Kazakistan’da bir araya gelme ihtimalinin olduğunu belirterek Rusya ile ilişkilerde şu anda özellikle Suriye, Ukrayna, ikili bazda ise enerji konuları, ticaret hacmi ve Rusya’daki Türk firmaların durumunu önemli başlıklar olarak sıraladı.
Şanghay Beşlisi olarak da bilinen Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine Erdoğan ilk kez 15-16 Eylül 2022 tarihinde katılmıştı.
Erdoğan, Astana’nın ardından ise Azerbaycan’a geçecek ve 5-6 Temmuz’da Şuşa’da düzenlenecek Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları gayri resmi zirvesine katılacak. Zirvede Hazar gazının Türkiye üzerinden Batı’ya taşınması, Türk devletleri arasındaki ticari faaliyetlerin artırılması, ikinci Karabağ operasyonu ardından bölgedeki normalleşme adımları gibi konular masada olacak.
Suriye konusu masadaki önemli başlık
Erdoğan ile Putin’in ele alması beklenilen konulardan birisi son günlerde yapılan açıklamalarla yeniden ısınan Suriye meselesi olacak.
Türkiye ile Suriye arasında başlayan ve önce istihbarat ardından diğer devlet kurumları arasında başlatılan normalleşme sürecinde şimdiye kadar hızlı ve büyük ilerleme kaydedilemedi. Ancak son günlerde önce Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Putin’in Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev’le yaptığı görüşmede verdiği mesaj, ardından Erdoğan’ın “sıcak” açıklamaları konuyu yeniden gündemin üst sıralarına taşıdı.
Peki süreç nasıl devam edecek ve Astana’daki görüşmede önemli kararlar alınabilir mi?
Şam’da heyetlerin buluşması bekleniyor
Şam’da yaşayan gazeteci Sarkis Kasaryan, DW Türkçe’ye son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede Suriye kaynaklarına göre gelecek günlerde Irak’ın başkenti Bağdat’ta Suriye ve Türkiye heyetleri arasında bir görüşme olacağını belirtiyor.
Suriye kaynaklarına göre Türk tarafının bu görüşmenin sadece ikili düzeyde olmasını talep ettiğini aktaran Kasaryan, buna göre Rusya ya da Irak’ın ya da başka bir arabulucunun bulunmayacağı, medyadan uzak bir görüşme istendiğini söylüyor. Türkiye’nin bu isteğini Suriyelilerin de kabul ettiğini söyleyen Kasaryan, Şam yönetiminin görüşmelere bakışını şöyle aktarıyor:
“Şam’da bu görüşmelere olumlu bakılıyor. 2015’te Esad’ın Cumhuriyet gazetesine demecine göre de Şam her zaman Türkiye ile normalleşmeyi isteyen taraf oldu. 2015’te cihatçılar Türkiye’den geliyor, Suriye ordusundan kaçan generaller Türkiye’de kalıyordu ve Türkiye’den savaşları yürütüyordu. Yani o zaman bile Esad’a sorulduğunda ‘Erdoğan’la görüşmeyi sevmem ama Suriye’nin çıkarı içinse görüşürüm’ demişti.”
2015’ten sonra arada geçen zamanda farklı gelişmelerle Türkiye’nin Suriye politikasının değiştiğini ve Şam ile müzakere noktasına gelindiğini anımsatan Kasaryan, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Ama bu müzakere süreci uzun sürecek. Çünkü Suriye’nin olmazsa olmaz iki şartı var. Birisi Türkiye’nin Suriye’den çekilmesi ki Türkiye’nin Suriye’de bulunmasını Şam bir işgal olarak niteliyor. İkincisi de Suriye Milli Ordusu çatısı altında ve başka isimlerdeki silahlı gruplara desteğini kesme. Türkiye bunları yapar mı? Yapar demek için çok erken bence.”
Kasaryan, bu nedenle müzakerelerin uzun süreceği düşüncesini aktarıyor ve Türk tarafında bu iki şartta da geri adım gözlemlemediğini belirtiyor.
Suriye Devlet Başkanlığı Ofisi, Esad’ın “Suriye, ülkenin tüm toprakları üzerindeki egemenliğiyle terör ve terör örgütleriyle mücadeleyi temel alan, Suriye-Türkiye ilişkilerine yönelik tüm girişimlere açıktır” dediğini belirtmişti. Esad aynı zamanda “Suriye’nin tüm toprakları üzerindeki egemenliğine saygı duyulması ve terör örgütleriyle mücadele koşulunun yerine getirilmesi” halinde Türkiye ile ilişkilere açık olduğuna da dikkat çekmişti.
Esad’ın basına yansıyan bu sözlerinin ardından Erdoğan’dan da sıcak mesajlar geldi.
Erdoğan, Esad ile geçmişte olduğu gibi gelecekte de bir araya gelebileceklerini söyleyerek “Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte nasıl yaptıksa yine yapabiliriz. Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar sayın Esed’le geçmişte nasıl yaptıksa yeniden yapmamamız için bir sebep yok” ifadelerini kullandı.
“Rusya, Türkiye ve Suriye arasında katalizör olmak istiyor”
Moskova’da yaşayan Siyaset Bilimci ve Rusya Uzmanı Ümit Nazmi Hazır da görüşmenin en önemli gündem maddelerinden birisinin Suriye olacağı görüşünde. Rusya basınında son günlerde Astana’daki zirve ve Putin’in yapacağı ikili görüşmelerle ilgili çok sayıda haber ve makale çıktığını söyleyen Hazır, Moskova’nın Ankara ile Şam arasında “katalizör” olmak istediğini belirtiyor.
Moskova’nın Ukrayna’daki savaş nedeniyle Suriye sorununu bir an önce çözmek istediğini sözlerine ekleyen Hazır, Erdoğan ile Esad’ın önümüzdeki dönemde olası bir görüşmesi için bir planlama yapılmasını muhtemel görüyor.
Esad ile buluşan Putin’in Temsilcisi Lavrentyev, Suriye ve Türkiye arasında arabuluculuğun başarısı için koşulların her zamankinden daha elverişli olduğunu, Rusya’nın müzakereleri ilerletmek için çalışmaya hazır olduğunu ve hedefin Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yeniden tesis edilmesi olduğunu belirtmişti.
Gündemde Ukrayna ve enerji de var
Putin ile Erdoğan’ın görüşme masasında Suriye’nin yanı sıra Ukrayna’da devam eden savaş, ekonomik ilişkiler ve yaptırımlar ve enerji başlıkları da bulunuyor.
Rusya ile Ukrayna arasında bir arabuluculuk için Türkiye’nin şansını bir kez daha deneyebileceğini belirten Hazır, Zelenski’nin yeni bir barış zirvesi için hazırlıklarını sürdürdüğünü hatırlatıyor.
İsviçre Burgenstock’ta 15-16 Haziran’da düzenlenen ilk zirveye Türkiye adına Dışişleri Bakanı Fidan katılmıştı. Ukrayna yönetimi ikinci barış zirvesinin hazırlıklarına başladığını da duyurmuştu.
Bu arada Hazır, Rusya tarafından yapılan son açıklamalara göre Türkiye’nin BRICS üyeliğinin Astana’daki ikili görüşmede ağırlıklı olarak gündeme gelmesini beklemediğini söyleyerek birliğin şu anda yeni üye almaya sıcak bakmadığını ancak belki ilerleyen zamanda Türkiye’nin stratejik ortaklığının gündeme gelebileceğini söylüyor.
NATO üyesi ve AB’ye aday ülke olan Türkiye’nin liderliğini Rusya ve Çin’in yaptığı BRICS’e olası katılımı son dönemde çok konuşulan konular arasında.
Putin ile son görüşme 10 ay önceydi
Erdoğan ile Putin yüz yüze en son 4 Eylül 2023’de Soçi’de görüştü. Erdoğan, daveti üzerine Putin’in Türkiye’ye ziyaret edeceğini söylerken Rus liderin Şubat ayı için planlanan ancak resmen duyurulmayan ziyareti ertelenmiş ve iki liderin Türkiye’de 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler, Rusya’da ise 17 Mart’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından bahar aylarında bir araya gelebileceği basına yansımıştı.
Söz konusu ziyaret bahar aylarında gerçekleşmedi, Putin’in görüşme için en son Astana’yı işaret etmesi bu üst düzey ziyaretin yakın zamanda gerçekleşmeyeceği yorumlarına neden oldu.
Habertürk TV’deki yayında Putin’in Türkiye ziyaretini beklediklerini ifade eden Dışişleri Bakanı Fidan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın davetleri olmuştu. Onların ve bizim seçim süreci oldu. Önümüzdeki günlerde bu konular oturulur konuşulur diye düşünüyorum” demişti.
Putin’in Türkiye’ye yaptığı son resmi ziyaret 3 Nisan 2018’de, son günübirlik ziyareti ise 8 Ocak 2020’deydi.
Erdoğan ile Putin arasında 2023 yılının başından itibaren toplam 12 telefon görüşmesi 1 de yüz yüze görüşme gerçekleşti.
İki lider arasındaki son telefon görüşmesi ise geçtiğimiz hafta 25 Haziran’da oldu. Erdoğan Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde Rusya’nın Dağıstan bölgesinde gerçekleşen saldırıları kınayarak yaşamını yitirenler için taziyelerini iletti.